Şişmanlığın Uykusuzluk İle İlişkisi




Uykunun hormonal ve metabolik fonksiyonlar üzerindeki rolü yaklaşık olarak 40 yıl önce belirlenmiştir. Uyku süresinin kısalması ile obezite ve diyabet riskinin artması aynı zaman dilimine denk gelmektedir. Kronik uyku yoksunluğu ve obezite ile ilgili çalışmalarda uyku ve obezite ilişkisinin 3 yolak ile ilgili olabileceği düşünülmektedir. Hormonal, ve metabolik fonksiyonların değişmesi, kan şekeri dengesinde bozulma ve uyanma davranışı olarak sıralanabilir.

Yapılan bir çalışmada 2 geceden fazla uyku kısıtlaması yapıldığında; iştahı kapatan tokluk hormonu olarak bilinen leptinde %18'lik bir düşüş, açlık hormonu olan ghrelinde ise %28'lik bir artış görülmüştür. Leptin-ghrelin oranındaki yükselme açlığın %24, iştahın ise %23 artmasına neden olmuştur.

Schmid ve Ark, çalışması tek gece 4-5 saat uyumanın açlık seviyesinde artışa sebep olduğunu göstermiştir.

Megee ve Ark, 2 gece 5'er saat uyumanın tokluk seviyesinin azalmasıyla ilişkili olduğunu belirlemiştir. Bütün bu hormonal değişiklikler enerji alımının artması ve enerji harcamasının azalması ve bu durum ağırlık kazanımıyla sonuçlanmaktadır.

Spiegel ve Ark, 11 genç erkek üzerinde yaptıkları çalışmada üst üste 6 gece uyku kısıtlaması (gecede 4 saat uyku) yapıldığında dolaylı olarak yatkınlığı olan bireylerde insülin direnci gelişimini kolaylaştırmıştır.

Yapılan son çalışmalar, gece çalışan ve kronik uykusuzluk çeken bireylerin yağ metabolizması bozukluklarına daha eğilimi olduğunu göstermektedir. Gece çalışan bireylerin gündğz çalışanlara göre daha yüksek kolesterol düzeyine sahip olduğu belirlenmiştir.

Nedeltcheva ve Ark, uyku kısıtlamasının normal şartlar altında uyuması gereken süreçte uyanık kalınarak kalori tüketiminin artmasına neden olduğunu belirtmiştir, çalışmalarda, az uyuyanların yemek yemek için daha çok vakitlerinin olduğu ve bunun besin alımını arttırdığı saptanmıştır. Ayrıca uyku kısıtlaması olan bireyler kendini daha yorgun ve gün içerisinde daha uykulu hissetmektedirler. Bu durum kişileri yüksek enerji içerikli içecek ve yiyeceklere yöneltmektedir.Ayrıca yorgunluk hissetmek fiziksel aktiviteyi düşürmekte ve sedanter yaşam sürmeye neden olmaktadır.

Yetişkinlerle yapılan klinik çalışmalar, kısa uyku süresinin enerji alımı ve enerji harcaması üzerine etkili olduğunu göstermiştir. Bunun yanında yetersiz uyku enerji harcamasını %5 oranında artırmaktadır. Özellikle, akşam yemeği sonrası enerji alımı, enerji dengesini sağlamak için gerekli olan enerji harcamasından daha fazladır.

Mender ve Ark, sağlıklı kadın ve erkeklerde minimum 6 ay boyunca kısa süre uyuyanların belirgin şekilde yüksek insülin salınımına sahip olduklarını göstermiştir. Obeziteye neden olan çevresel etmenlerin yanında 2 haftalık uyku kısıtlamasından sonra, artmış insülin direnci görülebilmektedir.Ayrıca gece yemenin LDL:HDL kolesterol oranını yükselttiği gözlemlenmiştir.

İnsanlarda uyku yoksunluğunun hormon seviyelerini etkileyerek enerji harcamasını etkileyebileceği düşünülmektedir. Örneğin, leptinin enerji harcamasınıetkilediği görülmüştür. Uyku kaybı sonrası leptinde görülen düşüşün enerji harcamasını da düşürmesi olasıdır.

Yorumlar

Popüler Yayınlar